18 Ekim 2009 Pazar

Galatasaray- Trabzonspor Maç Öncesi

Bu maçın öncesiyle ilgili analizimden önce Türk futboluyla ilgili bir iki gerçeği paylaşmakta yarar görüyorum.

Bahsedilenin aksine, Türk futbolunun temel yapısı 3 takım üzerine şekillenir: Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray...

Seversiniz ya da sevmezsiniz. Tabii, bu üç büyüğün en büyüğünün hangisi olduğu da taraftarına göre değişir. Ama sonuçta Türk futboluna yön veren özellikle bu üç takımdır, inişli çıkışlı olsa da - ki bu Türk futbolunun doğasında vardır- Avrupa'da ses getiren, bir şeyler yapan en iyi "3" takım bunlardır. İstatistiklere bakarak Türkiye'yi kimin en başarılı şekilde temsil ettiği de kolayca görülebilir.

Neyse, bunların dışında kalan takımlar ise, lige belli bir seyir zevki katan, olaylara doğrudan veya dolaylı tesir eden, asansör takım hüviyetindeki Anadolu takımlardır. Ve her ne kadar, Trabzonspor'da 4. büyük olarak anılsa da, bu kategoriye dahildir. Çünkü bu Anadolu takımı zihniyetini üzerinden atamamıştır, atacak vizyonu da yoktur. Bu ligde birazcık derli toplu oynayan takım zaten ilk beşin içinde kendine yer bulur, hatta üç büyüklerin bu ilk 5'teki yeri her halükarda %80 garantidir. Yani, Trabzonspor ne kadar şampiyonluğu zorlasa da, daha ileriye yönelik bir adım atamaz. Ha, şayet ligi 2. bitirirse de, bu Sivassspor'un ömrü hayatında ilk ve son kez yapıp Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynaması gibi şans ve 3 büyüklerin çok kötü bir sezon geçirmesinden dolayıdır.
Ben elbette Türk futbolunun hatta Türk sporunun gelişmesini isterim. Ama bunu yapabilecek 3 takım var neticede. Ligin son derecede çekişmeli olması, heyecanlı olması, bunlar günlük zevklerdir. Türk futbolunun dünya arenasında ne derece yükseldiğine bakmak gerekir. Avrupa kupalarındaki başarılara bakmak gerekir. Avrupa'da 3. 4. sınıf takımlardan "fark" yiyecekse, Trabzonspor'un da, ligi 2. 3. bitirip kupaya katılmasının da bir anlamı yoktur. Ancak kendi at gözlüklü hayalperest taraftarını boş yere ümitlendirmeye yarar. Yıllardır Avrupa kupası oynayan bu takım seneye gene ön eleme oynasa yapacağı bellidir. Avrupa Ligin'de yapacağı bellidir.
Ha, 90'lı yıllardaki kadrosu itibarıyla hakikaten 4. büyük olarak kabul gören, rakiplerine korku salan bu takımın Avrupa'da da başarılı olduğu olmuştur. Denizlispor gibi, Kocaelispor gibi bir defalık ve şans eseri.

Neticede, bu konu böyle uzar gider, ama futboldan biraz anlayan biri Trabzonspor'un, şampiyonluğu kovalasa da, iyi!!! transferler yapsa da, iddialı bir futbol ortaya koysa da, bir Anadolu takımı olduğunu bilir. Yani, Eskişehirspor gibi, Gençlerbirliği gibi, Gaziantepspor gibi; güçlü ligin seyrine etki eden ama Avrupa'da esamesi okunmayan bir takımdır. O ya da bu sebepten, mali durumdan, yönetimden; ama elimizde olan budur. Ben de olmasını ümit ettiğime göre değil de, olduğunu gördüğüme göre konuştuğum için bu yazıyı yazdım ve düşüncelerimi açıkladım.

Ve sonuç olarak, Galatasaray iyi gitmiyor ama Trabzonspor karşısında şanslı. Yani, Trabzonspor da Ankaragücü gibi bize şahlanabilir ama ben Galatasaray'ın en az iki farklı kazanacağını düşünüyorum. Zaten kazanamazsa, bu düşüş biraz daha sürecektir.

Hiç yorum yok: