Her şeyden önce Beşiktaş'ı özellikle son maçlarda gösterdiği özveriden, CSKA Moskova'yı da turnuvanın genelindeki başarısından dolayı kutlamak istiyorum.
Son maçlara girilirken, kalbimiz Beşiktaş'ın maçı kazanıp 3. olarak UEFA Avrupa Ligi'ne katılmasını dilerken, mantığımız da CSKA'nın baştan sona çok iyi mücadele ettiğini ve elenmeyi hak etmediğini söylüyordu sanki.
Kağıt üzerindeyse, Manchester United'ı İngiltere'de deviren Beşiktaş'ın CSKA Moskova gibi bir takımı İnönü'de çok rahat devirmesi bekleniyordu. Tabii, bu da kağıt üzerinde kaldı. Böyle olunca da, Manchester zaferi, başarısız bir sezonda alınmış tek Avrupa galibiyeti olarak, yani gündelik bir zafer olarak kaldı.
Geçmişteki başarılarımıza bakınca, ne Milli takımımızın ne de kulüplerimizin istikrarlı olmadığını ama özellikle yakın tarihimizin de, pek çok zaferlerle dolu olduğunu görüyoruz. Zaferlerin yanında da, zaman zaman cömertçe ya da amatörce saçtığımız puanlar da azımsanamayacak düzeyde.
Bence, tabloya genel anlamda bakınca Türk futbolseverler olarak cevaplamamız gereken sorular şunlar:
Türk futbolu, kısa dönem başarılara sevindiğimiz ama istikrar yakalayamadığımız, başarıları şansa dayanan ve Dünya futbolunu hep geriden takip eden bir seviyede mi?
Yoksa, kısa dönem gibi görünen başarılar aslında, yavaş ama emin adımlarla kendimizi hep geliştirdiğimizin ve aslında epeyce yol aldığımızın göstergesi mi? Türkiye Dünya futbolunda söz sahibi bir ülke mi?
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
2 hafta önce
1 yorum:
Serkan bence en önemli soru Türkiye Dünya futbolunda söz sahibi bir ülke mi? Çünkü biz millet olarak rakipleri küçük görüyoruz diye düşünüyorum. Sonuçta her ülke ve her takım sahaya kazanmak için çıkıyor. Beşiktaşlı arkadaşlar bu gruptan çıkmalıydık diyolar fakat BJK wolfsburg ve cska'dan çok mu iyi takım ? Biz kendimizi hep en ileride görüyoruz.
Yorum Gönder