Dün yine Euroleague'de bize pek tat vermeyen bir maç izledik. Efes Pilsen de çok önemli bir maçtan mağlup ayrılarak kafamızdaki soru işaretlerini pekiştirmiş oldu.
Malaga'nın kadro yapısına baktığımızda, önemli kayıplar vermiş ve daha da gençleşmiş bir takım olduğunu görüyoruz. Hatta yabancı oyuncuları da, Türkiye'de bir çok klübün pek beğenmeyeceği ortalama oyuncular. Yani, kadrolara baktığımızda Efes Pilsen kağıt üzerinde çok ağır basıyor.
Tabii, sadece kadronun yetmediğini, basketbolun temelinin savunma olduğunu uzun yıllardır biliyoruz. Savunmanın yanısıra hücumda disiplinli olmanın gerekliliğini de biliyoruz. Yani, Efes'in uzun süreden beri alışkanlık haline getirdiği gibi, üçlüklerle potayı dövmek pek kar etmiyor her zaman.
Efes Pilsen bir ara 17 sayıya kadar geri düştü. Sonra alan savunmasına dönüp arayı kapattı ama bu süre zarfındaki yorgunluk da uzatma bölümünde aleyhimize oldu. Yani, bu tip maçlarda kafa kafaya gidebilmek her zaman önemli. Artık eskisi gibi 18- 19 sayılardan maç döndürmek çok kolay olmuyor Türk takımları için. Çünkü bizim duygusal motivasyon ve kenetlenmemize karşı rakiplerin de uzun süreli oyun disiplini var.
Vakt-i zamanında Ülkerspor (sadece Ülkerspor) Yunan temsilcisi Aris ile oynuyordu. İstanbul'da bir ara 18 sayı farka ulaşan Ülker, maçı ne yazık ki 8 sayıyla kaybetmişti. Yakın zamandaki Türkiye-Fransa maçı da buna bir örnek. Yani, geri düştüğümüz maçlarda oyunu çevirmemiz çok zorken, bizim fark attığımız maçlarda rakibin bizi yakalama ve öne geçme ihtimali daha fazla oluyor. Oyun disiplinimiz sürekli olmuyor.
Neticede, konumuza dönersek, Efes Pilsen'in geniş kadrosunun avantajını daha iyi kullanıp Ermal ve Santiago gibi oyuncuları da rotasyona dahil etmesi gerekiyor. Çünkü günümüzün maçları, üçlüklerle değil pota altından kazanılıyor. Pota altını iyi kullanınca zaten dış isabetler kendiliğinden geliyor. Dün Ender çok iyi bir maç oynadı. Kaya da öyle. Thornton da iyi savunma yaptı . Ama son anlarda bütün takımın durup Ender'in eline bakması ve Kaya'nın yerine pota altına zorlayacak bir oyuncumuzun olmaması rakibin kazanmasına neden oldu .
Efes bu arenada oyun disiplinini mümkün olduğu kadar 40 dakikayaya yaymak zorunda. Savunma direnci hala istenilen süreklilikte değil. Bu oyunla Papaloukas'lı Olympiakos karşısında mağlubiyet kaçınılmaz olur.
Malaga'nın kadro yapısına baktığımızda, önemli kayıplar vermiş ve daha da gençleşmiş bir takım olduğunu görüyoruz. Hatta yabancı oyuncuları da, Türkiye'de bir çok klübün pek beğenmeyeceği ortalama oyuncular. Yani, kadrolara baktığımızda Efes Pilsen kağıt üzerinde çok ağır basıyor.
Tabii, sadece kadronun yetmediğini, basketbolun temelinin savunma olduğunu uzun yıllardır biliyoruz. Savunmanın yanısıra hücumda disiplinli olmanın gerekliliğini de biliyoruz. Yani, Efes'in uzun süreden beri alışkanlık haline getirdiği gibi, üçlüklerle potayı dövmek pek kar etmiyor her zaman.
Efes Pilsen bir ara 17 sayıya kadar geri düştü. Sonra alan savunmasına dönüp arayı kapattı ama bu süre zarfındaki yorgunluk da uzatma bölümünde aleyhimize oldu. Yani, bu tip maçlarda kafa kafaya gidebilmek her zaman önemli. Artık eskisi gibi 18- 19 sayılardan maç döndürmek çok kolay olmuyor Türk takımları için. Çünkü bizim duygusal motivasyon ve kenetlenmemize karşı rakiplerin de uzun süreli oyun disiplini var.
Vakt-i zamanında Ülkerspor (sadece Ülkerspor) Yunan temsilcisi Aris ile oynuyordu. İstanbul'da bir ara 18 sayı farka ulaşan Ülker, maçı ne yazık ki 8 sayıyla kaybetmişti. Yakın zamandaki Türkiye-Fransa maçı da buna bir örnek. Yani, geri düştüğümüz maçlarda oyunu çevirmemiz çok zorken, bizim fark attığımız maçlarda rakibin bizi yakalama ve öne geçme ihtimali daha fazla oluyor. Oyun disiplinimiz sürekli olmuyor.
Neticede, konumuza dönersek, Efes Pilsen'in geniş kadrosunun avantajını daha iyi kullanıp Ermal ve Santiago gibi oyuncuları da rotasyona dahil etmesi gerekiyor. Çünkü günümüzün maçları, üçlüklerle değil pota altından kazanılıyor. Pota altını iyi kullanınca zaten dış isabetler kendiliğinden geliyor. Dün Ender çok iyi bir maç oynadı. Kaya da öyle. Thornton da iyi savunma yaptı . Ama son anlarda bütün takımın durup Ender'in eline bakması ve Kaya'nın yerine pota altına zorlayacak bir oyuncumuzun olmaması rakibin kazanmasına neden oldu .
Efes bu arenada oyun disiplinini mümkün olduğu kadar 40 dakikayaya yaymak zorunda. Savunma direnci hala istenilen süreklilikte değil. Bu oyunla Papaloukas'lı Olympiakos karşısında mağlubiyet kaçınılmaz olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder