Evet, bu maç için söylenebilecek pek bir şey yok. Böyle bir yenilginin alınması da normal. Tabii, karşı tarafın oynadığı ilkel basketbola rağmen, biz de iyi değildik. Serbest atış yüzdemiz düşmeye devam ediyor. Bu maçta da oldukça düşüktü.
Maçın başında çok kolay sayılar yiyerek geriye düştük ve savunmadaki bu durgun görüntümüze hücumdaki verimsizliğimiz de eklenince fark bir ara 19 sayıya kadar çıktı. 2006 yılında da Slovenya'ya karşı epey bir geri düşüp sonradan toparlanmıştık ama bizi orada ateşleyen Ermal, Kaya gibi oyuncularımızdan bulduğumuz ekstra 3 sayılık basketlerdi. Bu sefer ise iyi savunmamızla geri döndük, sabırlı hücum edip, rakibi 3 sayılık atışlara zorladık. Ama şans faktörü onların yanındaydı, el üstünden çok ekstra şutları soktular. Uzunlarımız bugün gününde değildi. Yine de Slovenya bizden iyi bir takım değil, bir dahaki seferlerde 19 sayıdan maç çevirmek kolay olmayacaktır. İçeriden akıllı hücum ettiğimiz dönemlerde de çok basit atışları sayıya çeviremedik. Son topta şans bir kez daha ayağımıza geldi ama topu Hidayet veya Ersan dururken Engin kullanınca sonuç alamadık. Tanjevic'in son moladan sonra kazanma hamlesi yapması gayet doğaldı. Bu maçın telafisi olurdu ama burada oynayacağımız ekstra bir 5 dakika bizi çok yıpratırdı. Neticede maç 69- 67 yenilgimizle sonuçlandı.
Rakip takımda Nachbar turnuvanın en iyi oyununu oynadı ve 16 sayı attı. Biz de ise Ersan yine 16 sayı kaydetti. Sonuçta Hırvatistan yerine Yunanistan ile oynuyoruz. Çeyrek final maçının analizini ise bir dahaki yazımıza bırakalım. Bu arada çeyrek final eşleşmeleri şöyle:
Fransa- İspanya
Slovenya- Hırvatistan
Rusya- Sırbistan
Türkiye- Yunanistan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder